logo

Geyve Folkloru Geyve Düğünleri

Geyve Folklorü (Geyve Düğünü) Cuma, 22 Ekim 2010
Çok değerli okuyucularım ve Geyvemizin çok değerli köylüleri ve Geyveliler. Geyvemizin 68 köyünde ve Geyve yöresinde eskiden yapılan Geyve folkloru ve Geyve yöresi düğünlerinden alıntı şeklindeki bir yazıyı sizlere paylaşmak istiyorum.

Bu yazımızda Geyvemizin Manav (yerli yaşıyanlar) diye bilinen köylerinde süre gelen düğün etkinliklerini ve aşamalarını. İnce bir anlatımla bizlere sunan sayın Raci Yılmaza Çok teşekür ediyoruz.

Kız isteme Geyve Yöremizde 1940’lı yıllara kadar kız isteme görücü usulü ile yapılmaktaydı. Daha sonraları bu iş, kız ve erkeğin anlaşarak evlenmeleri şekline dönüşmüştür. Kızı istemeye giden dünürcüler Allah’ın emri Peygamber’in kavliyle kızı isterler. Kız tarafı ise istekli ise cevap olarak, “kısmetse olur der”. Vermeye niyetleri yoksa “kısmetinizi başka yerde arayın” veya “kızımız henüz küçük evlendirmeyi düşünmüyoruz” gibi bahanelerle geri çevirirler. Kısmetse olur cevabı gelirse çay veya kahveler içilir. Dünürcüler ayrılırken mendil verilir. Bu mendil evlilik için ilk işarettir. Bir hafta sonra kız ve erkek tarafı hazırladıkları bohçaları birbirlerine verirler.

Kız tarafının hazırladığı bohçada mendil, çakmak, çorap, gömlek, oyalı çevre, cüzdan,tespih gibi şeyler bulunur. Erkek tarafının hazırladığı bohçada ise şalvarlık, entarilik kumaş, çorap, eşarp gibi eşyalar bulunmaktadır.

Nişan ve görüştürme Görücü usulü ile yapılan evlendirmelerde kız ve erkek tarafının yakınları, davetlileri bir yerde toplanırlar. Sadece kadınlar tarafından yapılan bu törende, erkek ve kızın yüzükleri takıldıktan sonra damat oradan ayrılır. Geline, gelenler tarafından hediyeler ve paralar takılır. Takma esnasında hediyelerin kimler tarafından verildiği de töreni idare eden kişi tarafından ilan edilir. Takıların sona ermesiyle eğlence faslı başlar.

Günümüz nişan törenlerinde erkek ve kadınlar aynı salonda bulunurlar. Düğün Yöremizde düğünler belirli zamanlarda yapılmaktadır. İpek böceği, üzüm toplama ve harman hasadı düğün için en ideal zamanlardır. Düğün için sırayla şu aşamalardan geçilir.

Dolma sarma Genellikle Çarşamba günü akşamı yapılır. Oğlan evinde toplanan kadınlar düğünde yenecek yaprak dolması sararlar. Başka bir yerde toplanan köy delikanlıları, düğüne gelecek misafir topluluklarını kendi aralarında paylaşarak yerini belirlemiş olurlar. Delikanlı başı dediğimiz köy lideri, konukların rahat etmesi için bütün tedbirleri alır. Gelecek misafirler böylece açıkta kalmamış olurlar. Köyün bütün gençleri, delikanlı başının söylediklerine uymak ve yapmak zorundadır. Düğüne davet edilecek insanlara davet nişanesi olarak kibrit, mum veya kına verilir. Zamanımızda, ilaveten davetiye bastırılarak davet işi yapılmaktadır.

Düğün hazırlıkları Perşembe günü kızın çeyizi oğlan evine getirilir. Gelen çeyiz, gelin odasının duvarlarına özenle asılır, oda süslenir. Süslemeyi yapan gelinin arkadaşlarına hediyeler verilir.

Cuma günü, delikanlı başının önderliğinde, köy ev ev dolaşılarak canlı tavuk toplanır. Bu tavuklar damadın evine verilir. Yapılan işin amacı düğüne yardımcı olmaktır. Bu tavuklar köyün kadınları tarafından temizlenip pişirilerek, davetlilere yedirilmek için hazırlanır.

Cumartesi günü öğleye doğru genç kızlar, gelin olacak kızın evine giderek, başını tarayıp, süsleyip saçlarına gelin telleri takarak kızın hazırlanmasına yardımcı olurlar. Gelin için yapılan bu uygulamaya yörede “Gelin telleme” adı verilir. Düğün Cumartesi günü akşama doğru, davetlilerin gelmeye başlaması ile eğlencelerde başlar.

Düğüne davet edilen yakın köyün delikanlıları, düğün evine yakın bir yerde durarak ateş yakarlar. Gelen konakların her biri ayrı ayrı yerlerde durarak ateşler yakarlar ve geldiklerini duyurmak için silahlarlarla havaya ateş ederler. Bu uyarı üzerine damat ve delikanlı başı çalgılarla konağın bulunduğu yere gelir. Onlarla birlikte daha önceden kendileri için ayrılmış eve doğru “Konak getirme“ oyununu oynayarak veya türküler söyleyerek, konaklayacakları eve getirilirler.

Gece gelen konakların elinde meşale bulunur. Sopaya yakılmış teneke içinde çıralı odunlar yakılarak ışık yapılır. Ayrıca, köy delikanlılarının hediyesi olan paralar, sopaya saplanmış bir ayvanın üzerine saplanan küçük çomaklar yarılır ve paralar arasına sıkıştırılır. Konağın inmesinin ardından köyün bu hediyesi damada verilir.

Misafir kalacakları eve getirilir konakları, düğün evinden getirilen tavuk, dolma, gözleme ile kaldıkları evde hazırlanan yemekleri yerler. Meydan adabı ve kurallar Konakların, düğün evinin önünde oynamaları da sıra ile olmaktadır.

Düğüne gelen konaklar, delikanlı başı tarafından yapılan düzenleme ile bulundukları evden sıra ile meydana getirilirler. Konak getirme oyunu veya türküler ile düğün evinin önünden sıra ile yöre oyunlarının belirli zaman dilimi içinde oynayarak düğüne katılmış olurlar. Kasap oyunu en son oynanan oyundur. Oyunun sonunda “Konak indi” denir.

Bu arada ayva üzerine saplanmış ayva üzerine saplanmış olan paralar, konak indikten sonra damada verilir. Konak indirme olayı her konak için ayrı ayrı yapılır. Cumartesi gecesi yapılan bu eğlenceler sabaha karşı saat 4’e kadar sürebilir.

Konak, meydanda oynarken topluluk elemanları aynı köyün gençlerinden oluşur. Bu konak oyunlarını oynayıp inene kadar içlerine yabancı gruplardan kimse giremez. Böyle bir davranış grup içinde hoş karşılanmaz. Girmek için ısrar olursa tatsız olaylar çıkabilir. Konaklar, kendi elemanları ile Cumartesi gecesi oynayıp indikten sonra Pazar günü, değişik köylerden gelen insanlarla birlikte oynayarak kardeşlik ve dostluk gösterisi yaparlar. Ayrı oynama sadece, Cumartesi gecesi konağın inmesine kadar olan süre içinde olur.

Düğünlerimizde meydan oyunları erkekler arasında oynanır. Kadınlar ve kızlar oyunları uzaktan seyrederek geçirirler. Oynama işini “Kına gecesi” dediğimiz gecede kendi aralarında geline kına yakıp eğlenerek geçirirler. Kına gecesinde erkekler olmaz. Gelin alma Gelin almaya köyün tüm delikanlıları gider. Kız evinin önünde oyunlar oynanır.

Bir müddet sonra gelin dualarla arabaya bindirilir. Yola çıkmadan önce varsa gelinin kardeşine damat tarafından para hediyesi verilir. Arabanın arkasından su dökülür. Bu “Su gibi yolun açık olsun” anlamındadır. Hareket etmeden önce mahalle veya köy gençleri “Toprak bastı” parası alırlar. Alınan bu para delikanlılarca ya da muhtar tarafından hayır işlerinde kullanılır. Ayrıca, yollarda çocuklar tarafından da “Yol bağı“ yapılarak bahşiş alınır.

Gelin, damat evine gelince arabadan inmeden damat şeker ve para atarak gelini karşılar. Atılan para ve şekerler çocuklar tarafından kapışılır. Gelin, damat tarafından arabadan indirilirken, imam dualar okur. Gelini odasına götüren damat evin önüne tekrar çıkınca oyunlar yeniden başlar ve akşam ezanına kadar devam eder. Bu arada damat imam tarafından dini nikah da kıyılır. Yatsı namazına götürülen damat, camiden çıkışta, cemaat ve hoca ile dualar eşliğinde eve getirilir. Kapı önünde dua sonunda arkadaşlarının vuracağı yumruklardan kurtulmak için evin içine koşar. Uyanık davranmayanlar ise arkadaşlarının yumruklarından hırpalanmış olarak çıkarlar.

Duvak silkme Yöremizin bütün bölgelerinde olamamakla birlikte bazı köylerimizde “Duvak silkme” âdeti hala devam etmektedir. Düğünlerimiz, damadın Pazar gecesi yatsı namazını müteakiben girmesinden sonra biter. Duvak silkme olayı olan Pazartesi sabahı damat, çalgılarla dışarı çıkarılır. Evin önünde arkadaşları ile birlikte oyunlar oynanır. Gelinde genç kızlarla içeride eğlenir. Gelin gelen arkadaşlarına mendil ve çevre hediye eder. Hediyeleri alan arkadaşları da gelinin kucağına bebek verirler. Gelinin duvağını sallayarak yeni hayatımın hayırlı olmasını dilerler.

Anlatmaya çalıştığımız düğünler Geyve’nin yerli halkının yaşadığı yerlerde günümüz de de bütün canlılığı ile devam etmektedir. Yöre giysileri Geyve yöresi köylerinde normal zamanlarda günümüz insanının giyim tarzı küçük farklılıklarla devam etmektedir. Kadınlarımız genellikle geniş ağlı şalvar, üstüne bluz giyerler. Başlarına örtme dediğimiz örtü ile örterler. Erkek giysilerinde ise normal zamanlarda değişik giyim tarzı görülmez. Özel günlerde, nişanlı gençlerden erkeklerin beline ve boynuna kenarları oya ile işli ve pullu çevreler bağlanır. Nişanlı kızlarda siyah renkli şalvar giyer Saçlarını gelin teli ile süslerler. Bellerine de çember bağlarlar. Dul bayanlar ise koyu renkli giysilerle gezerler. (Alıntıdır Raci YILMAZ TEŞEKÜRLER)

Meil = geyveyoresi@gmail.com

Etiketler: » » » » » » » » » » » » »